Ukrayna-Rusya Savaşı’nın akabinde Rus güç şirketlerinin pek çok ülkeye ambargo uygulaması sonrasında bilhassa Avrupa kıtası, alternatif güç kaynaklarına yöneldi. Bu kaynaklardan birisi de hayvan atıklarının toplanıp karıştırılmasından elde edilen biyogaz. Biyolojik atıklardan ortaya çıkan biyogaz, yakılarak türbin motorlarını harekete geçiriyor ve elektrik gücüne dönüşüyor. Bu çerçevede Ankara’nın Akyurt ilçesine bağlı Ahmetadil Mahallesi’nde kurulan biyogaz tesisi ise ilçenin 45 bin nüfusuna yetebilecek güçte elektrik gücü üretebiliyor. Hayvan atıklarının karıştırılmasından sonra ortaya çıkan biyogazı yakarak elektrik enerjine dönüştüren biyogaz tesisi tıpkı vakitte bölge halkı için de fayda sağlıyor. Çiftçiden fiyatsız bir biçimde aldığı biyolojik atıkları işleyerek elektrik gücü elde eden tesis, süreç sonucunda arta kalan gübreyi de sıvılaştırarak fiyatsız bir biçimde çiftçiye dağıtıyor.
“HAVA KİRLİLİĞİ VE YERALTI SULARINI MUHAFAZA AÇISINDAN ÇOK YARARLI BİR TESİS KURDUK”
Biyogaz tesisinin ortaklarından Özgür Yıldız, tesisin ana hedefi dışında hava kirliliğini engellediğini ve yeraltı sularını koruduğunu belirtti. Üreticinin bertaraf etmekte zorlandığı atıkları fiyatsız bir halde aldıklarını bildiren Yıldız, “Atıkları üreticilerden fiyatsız olarak alıp, işleyip içerisinde ki metan ve sülfürden arındırıp elektriğe çevirip bunu bir ulusal servete dönüştürdükten sonra birebir biçimde çıkan sıvı fermante organik gübremizi de üreticimize fiyatsız olarak dağıtıp uygulamasını yapıyoruz. Bu eserlerin, zirai gübreleri engelleyip üreticiye bir katkı sağlamasını hedefliyoruz” diye konuştu.
“45 BİN KİŞİNİN ELEKTRİĞİNİ KARŞILAYABİLMEKTEYİZ”
Tesisin Genel Müdürü Mehmet Arzak ise ek olarak bölge halkına istihdam sağlandığına vurgu yaparak tesis çalışanlarının yüzde 75’inin bölge halkından olduğunu lisana getirdi. Tesiste üretilen güçle Akyurt ilçesinin elektrik gereksiniminin karşılanabileceğine dikkati çeken Arzak, “Tesisimizin heyeti gücü şu anda 3 MegaWatt (MW) lisans gücümüz 4 MW. Bu ek bir MW’yi bölgede oluşabilecek atık durumuna nazaran hazırda bekletmekteyiz. Şayet işletmelerde ki hayvan sayısı ya da bölgede ki işletme sayısı arttığı vakit kâfi gübreye ulaşabilirsek, ek 1 MW’yi de devreye sokarak heyeti gücümüzü 4 MW’ye çıkartabilmekteyiz. Şu an da fiili olarak çalıştığımız 3 MW ile ortalama 12 ile 14 bin hanenin elektriğini karşılamaktayız. Ortalama bir haneyi 4 kişi olarak kabul edersek sanayi kısmını dışarıda bıraktığımızda yaklaşık 45 bin kişinin elektriğini karşılayabilmekteyiz. Bu nüfusta Akyurt ilçesine tekabül etmektedir. Hane olarak baktığımızda Akyurt ilçesinin elektriğini karşılayabiliyoruz” sözlerini kullandı.
“ÇEVRE KİRLİLİĞİNDEN DOLAYI OLUŞAN KOKU VE SİNEKTEN KONUTLARIMIZDA DURAMIYORDUK”
Köyde daha evvel biyogaz tesisinin olmadığını ve bu yüzden köylünün sineklerden mustarip olduğunu belirten çiftçi Murat Demirci ise şöyle konuştu:
“Çevre kirliliğinden dolayı oluşan koku ve sinekten konutlarımızda duramıyorduk. Köyümüz koku ve sinekten mustarip bir köydü. Şu anda bu durumlar ortadan kalktı. Ayrıyeten sıvı gübreleri tarlalarımızda hem sürümünü yapıyorlar hem de gübre muhtaçlıklarını karşılıyorlar. Daha evvelden kullanılan güz ve yaz gübresi en az yüzde 50 oranında azaldı. Birtakım yerlere hiç gübre bile atmıyoruz. Sıvı gübre ile birlikte yüksek randıman elde ettik. Köyümüzden sıvı gübre talebi çok fazla onun için bu türlü bir tesisin kurulması biz çok yarar sağladı. Ayrıyeten bu tesiste iki köyümüzden beşerler çalışıyor. Öncelik bu bölgelere verildi. Bu tesislerin öteki bölgelerde de kurulmasını çok isteriz.”