Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İklim Değişikliği ve Ahenk Uyum Heyeti Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin; iklim değişikliğine ahenk, uyum noktasındaki uğraş aksiyon planlarında birçok Avrupa ülkesinden, dünya ülkesinden daha yeterli durumda olduğunun altını çizdi.
Bakan Kurum, ulusal kalkınma gayelerine, ülkenin gelişmesine, büyümesine, istihdamına katkı sağlayacak biçimiyle Ulusal Katkı Beyanı’nı güncelleyecekleri bilgisini verdi. Bakan Murat Kurum, ayrıyeten İklim Kanunu ile ilgili çalışmaları tamamladıklarını ve Sıfır Atık Projesi çerçevesinde de maksatlarının, 2035 yılında yüzde 60 oranına yükseltmek olduğunu vurguladı.
“ULUSAL KATKI BEYANIMIZI DA GÜNCELLEYECEĞİZ”
İlk heyet toplantısında 2053 gayeleri doğrultusunda Ulusal Katkı Beyanı’nın güncellenmesi gerektiğini ele aldıklarını belirten Bakan Kurum, “Bu noktadaki çalışmalarımızı da görüştük. Bugün de yine istişare edeceğiz. Ulusal kalkınma amaçlarına, ülkemizin gelişmesine, büyümesine, istihdamına katkı sağlayacak formuyla ulusal katkı beyanımızı da güncelleyeceğiz. Kasım ayına kadar tamamlamayı hedefliyoruz. Kasım ayında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ulusal katkı beyanını güncelleyecek çalışmayı neticelendirip açıklamamız konusunda adımlarımızı atıyoruz.” tabirlerini kullandı.
“SEFERBERLİK RUHUYLA YÜRÜTMEK İSTİYORUZ”
Bakan Kurum, Bilim Konseyi, tüm bakanlıklar ve üniversiteler ile birlikte iklim değişikliği çaba ve ahenk çalışmalarını seferberlik anlayışıyla yürütmek istediklerini söyleyerek, “Bu seferberlik kelamda değil. Bölümlerle bir ortaya geldiğimizde iklim değişikliği çaba ve ahenk çalışmalarının ülkemizin bundan sonraki sürecinde, her meslek kolunu ilgilendiren önceliklerin verilmesi gerektiği bir husus olarak görüyoruz. Bu farkındalığı tüm kesimlerimizle birlikte toplumun tüm kesitleriyle paylaşarak sonuç almak en büyük isteğimizdir.” dedi.
“ALINAN ÖNLEMLERLE, CAN VE MAL KAYBININ MİNİMUMA İNEBİLECEĞİNİ GÖRMÜŞ OLDUK”
Bakan Kurum, Türkiye’de iklim değişikliği nedeniyle afetlerin sayısının ve şiddetinin arttığını söyleyerek selden etkilenen Pakistan’ı ziyaretindeki izlenimlerini paylaştı.
“Bir ülkenin yüzde 30-40’nın sular altında kaldığını, çadır dahi kuramayacağınız bir görüntüyle karşı karşıya kaldık.” diyen Bakan Kurum şöyle devam etti:
“Bu tüm dünyayı etkileyen bir süreç. Bununla birlikte kuraklığın beraberinde getirdiği su ve besin krizi de dünyamız ve geleceğimiz ismine büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Bu noktada bizlere düşen bu sürece ait önlem almaktadır. Ülkemiz Akdeniz havzasında yer alan bir ülke ve münasebetiyle biz de afetlerle sıklıkla karşı karşıya kalıyoruz. Afetlere karşı önlem almamız gerektiği, tüm bakanlıklarımız, kurumlarımız ve belediyelerimizle büyük bir uyum içerisinde bu çalışmaları yürütüyoruz. İçişleri Bakanlığımız ve AFAD ile afet öncesi risk idaresinde aldığımız önlemlerle can ve mal kayıplarını minimuma indirecek bir adım attığımızı da alanda bilfiil görmüş olduk. Bugün bütün yağış ve sellerde öncesinde erken ikaz sistemiyle gerek Tarım ve Orman Bakanlığımızın sistemleri gerek Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzün sistemleriyle AFAD’ımızla vatandaşlarımızı sarı kırmızı turuncu kodlarla uyarmak suretiyle can ve mal güvenliğini emniyet altına alacak çalışmaları yapıyoruz. En az ziyanla atlatmak hepimizin yararınadır.”
Bakan Murat Kurum, tüm bakanlıklarla, belediyelerle birlikte kentlerin alt yapısını iklim değişikliğine uyumlu haline getirmek zorunda olduklarını lisana getirerek, “Deprem öldürmez, çürük bina öldürür. Riskli bina öldürür. Hasebiyle burada da iklim değişikliği seller, kuraklık, heyelan afetlere karşı kentlerimizin alt yapılarını güçlendirerek güçlü hale getirmek mecburiyetindeyiz. Zira bir afet öncesinde 1 liraya yapacağınız iş afet sonrasında maalesef 10 katına yapılmak zorunda kalınıyor. Münasebetiyle bu önlemleri almakta bizim için çok çok kıymetli diye düşünüyorum. Bunu da bugün Uyum Konseyinde yeniden bir karar bağlayıp yani bu noktada atılacak adımları gerek yereldeki gerek ulusaldaki iklim değişikliğine ahenk çerçevesinde tüm bakanlıklarımızın bu çalışmaları da yürütmesi kıymet arz ediyor.” diye konuştu.
SOSYAL KONUT PROJESİ
Cumhuriyet tarihinin en büyük toplumsal konut projesi kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 250 bin toplumsal konut, 100 bin toplumsal konut yeri ve 10 bin iş yerini vatandaşla paylaştıklarını anımsatan Bakan Murat Kurum, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Tüm projelerimizde olduğu üzere aslında bu projemizde de yeniden sıfır atığa uyumlu, etrafa saygılı, iklime hassas, güç verimli, güçlü yalıtımı olan uygulamalarla bu projelerimizi inşa edeceğiz. Bu projemizde iklim değişikliğine ahenk açısından Bakanlığımız nezdinde yapılacak adımlar çalışmalar çerçevesinde çok bedelli ve değerli olduğunu düşünüyoruz.
Biz vazifeye geldiğimiz de şunu söyledik: Güç performansı berbat olan binaların sayısını azaltacağız ki bu çerçevede güç verimliliğini en üst düzeyde tutacağız. Isıtmada ve soğutmada karbonsuzlaştırmaya gideceğimiz ve iklim değişikliğinin tesirlerinin minimuma indireceğimiz binaları tasarlamak zorundayız. Yeniden sanayi kuruluşları, turizm tesislerini tasarlamak zorundayız. İşte tarımda gücümüzü mümkünse şayet yenilenebilir güçten karşılayacak adımları atmak zorundayız. Daha az suyla daha çok randıman alabileceğimiz uygulamaları tercih etmek zorundayız. İşte bu da aslında bu örneklerden bir tanesi. Bu sayede biz de yapmış olduğumuz binalarda yüzde 30’a yakın oranlarda tasarruf elde edeceğiz. Yeniden su ve doğalgaz kullanımında da benzeri tasarrufları sağlamış olacağız ki bu çerçevede aslında vatandaşlarımız yüzde 30 daha az fatura ödeyebilecek durumdalar.”
“BİRÇOK AVRUPA ÜLKESİNDEN, DÜNYA ÜLKESİNDEN UYGUN DURUMDAYIZ”
Bakan Murat Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde iklim değişikliğine ahenk, uyum noktasındaki çaba hareket planlarına dair kıymetli adımlar attıklarının altını çizerek, “Birçok Avrupa ülkesinden, dünya ülkesinden âlâ durumdayız. Fakat bu noktadaki hedefimiz hakikaten net sıfır emisyon gayesine ulaşmaktır. Ve tekrar olağan ki kat edeceğimiz birçok ara ve yol var. Bunu da inşallah daima birlikte atıyor olacağız.” dedi.
“ÇALIŞMAMIZI TAMAMLADIK”
İklim Kanunu çalışmalarını tamamladıkları bilgisini de veren Bakan Murat Kurum, “İklim Kanunu ile birlikte gerek emisyon ticaret sistemini hayata geçireceğimiz ve bu noktada sanayicilerimizin beklediği yeniden Avrupa Birliği (AB) ile dış ticaretimizin yüzden 50’den fazlasını yapıyoruz. Bu noktada bu ticareti daha verimli daha faal hale getirmek oranını ölçüsünü artırmak ismine da bunları yapmak durumundayız. Aslında tüm bakanlıklara buna ait görüşlere açıldı. Burada vereceğimiz katkılar çok çok değerli. Yani bu Türkiye Cumhuriyeti devletinin iklim değişikliği noktasında atacağı adımları ve kararlılığını gösterecektir. Tekrar yeni finansman modelleri ve takviyeleriyle de iklim değişikliği ile çaba noktasında yeni yapılacak yatırımlara finansman takviyesinden tutunda emisyonu azaltanların ödüllendirildiği fazla emisyon üretenlerin cezalandırıldığı bir sitemi hayata geçiriyor olacağız. Bu kapsamda da daima birlikte inşallah yapacağımız altlık TBMM’ndeki kanun çalışmasına takviye olacaktır.” sözlerini kullandı.
Bakan Kurum, sıfır atık konusunun ehemmiyetine de değinerek şu bilgileri paylaştı:
“Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde yürüttüğümüz proje çerçevesinde amaçlarımızı güncelledik ve 2035 yılında geri dönüşüm oranımız ki şuan yüzde 13’den 27’ye çıktı. 2035 de yüzde 60 oranına yükselteceğiz ve gayemiz 2053 yılına geldiğin de tüm atıkların dönüştürüldüğü bir süreci pahalandırmak istiyoruz. Tabi bunu yaparken de eğitimin farkındalığında çok çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Sağ olsun Ulusal Eğitim Bakanlığımız ile yapmış olduğumuz görüşmelerde 2023 eğitim öğretim yılında etraf ve iklim dersleri birinci sefer müfredata eklendi. Artık çocuklarımız ortaokuldan itibaren etraf ve iklim değişikliği derslerini zarurî olarak okuyorlar. Bu da aslında farkındalık ve eğitim açısından çocuklarımızın bu yaştaki şuuru açısından kıymetli bir hizmet olacaktır. Bunu daima birlikte bir hayat stili haline getireceğiz.”
“ÜLKEMİZ İSMİNE DEĞERLİ BİR TOPLANTIYA MESKEN SAHİPLİĞİ YAPACAĞIZ”
Türkiye ismine kıymetli bir toplantıya mesken sahipliği yapacaklarını tabir eden Bakan Kurum, 1986 yılından itibaren BM Genel Konseyi kararıyla ekim ayının birinci pazartesi gününün Habitat Günü olarak kutlandığını hatırlattı. Bakan Murat Kurum, “Habitat Günü bu yıl Balıkesir Büyükşehir Belediyemizin konut sahipliğinde, Bakanlığımızın uyumunda Türkiye’de gerçekleşecek. Daha evvel New York’ta, Londra’da, Dubai’de, Brüksel’de, Washington’da, Şangay üzere ülkelerde gerçekleştirilen Habitat Günü 3 Ekim’de Balıkesir’de gerçekleşecek. Bu noktada da habitat erozyonla uğraş, kentlerin fakirlerin daha güzel koşullarda yaşaması ismine atılacak tüm adımlarla aslında bizim birinciyim değişikliği ile uğraşımıza dayanak olacak çalışmalardır. Bu bahse ait de vereceğimiz tüm iletiler, tüm Türkiye’den dünyaya vereceğimiz bildiriler ülkemiz ismine yeniden milletimiz ismine kıymetlidir.” diye konuştu.